Evlilik toplumu oluşturan en küçük sosyal kurumdur. Evlilik insan hayatını birçok yönden değiştiren, bireylerin farklı bir yaşam tarzına geçiş yaptıkları bir olgudur. Evlilik sonrası iki tarafın da hayata bakış açıları ve davranışlarında çeşitli değişiklikler ortaya çıkabilir. İki insanın hayatını bileştirmesi, geleceğe dair hayaller kurması kulağa ne kadar hoş gelse de alışılan düzenden yeni bir düzene geçiş süresince bazı sıkıntılar ortaya çıkabilir. Evlilikte; saygı, sevgi güven ve haz en önemli kavramlardandır ve atlamamak gerekir.

     Özellikle aileler arasında bazı farklılıklar evliliğin ilk adımlarında zorlayıcı olabilir. Bu farklılıklar;

  • Sosyo-kültürel çevre,
  • Sosyo-ekonomik durum,
  • Evlilikten beklentiler,
  • Din, mezhep gibi konularda görülebilir ve anlaşmazlıklara sebep olabilirler.

     Evlilikle birlikte çiftler yalnızca birlikte yaşam değil ailelerin de ortak noktası haline gelmiş olurlar. Bu sebeple evlilik öncesi ve sonrasında bu ailevi ilişkiler evlilikte mutlu ve huzurlu olmada oldukça önemlidir. Her ailenin düzeni, hayata bakış açısı ve inanışları farklı olabilir fakat ortak anlaşma sağlanacak noktalar mutlaka bulunmalıdır. Aileler de yeni düzeni kabul etmeli ve destekleyici tavırlar sergilemelidir.

İletişim Hataları

     Evliliklerin ilk dönemlerindeki çatışmalar genellikle kaçınılmazdır fakat bunun evliliğe zarar vermeden atlatılmasında çiftlere büyük sorumluluk düşmektedir. Evlilikte sadece ‘ben’ ya da ‘sen’ kavramı değiştirilmeli ‘biz’ kavramı ortaya çıkmalıdır. Evlilikte yıkıcı değil yapıcı eleştiriler karşılıklı iletişimde önemlidir. Bireylerin ayrı ayrı bireysel zaman geçirmeleri de evlilik için yapıcı davranışlardandır. Herhangi bir konuşma ya da tepki verilecekse anında yani biriktirilmeden verilmelidir. Konuşma yapılırken içine duyguları katmak özellikle erkeklerde sıkça görülmemektedir fakat bu kendini ifade etmekte en doğru yollardan biridir. Evlilikte karşı tarafın ebeveyniymiş gibi davranışlar da iletişimi olumsuz etkilemektedir. Kişisel bakım da her iki taraf için gerekliliklerdendir, ilk zamanlarda kendine dikkat eden bireyler evlilik sonrası bu alışkanlıkları bıraktığında ya da atladığında karşı taraftan olumsuz tepkiler alabilir ve bu da tartışmalara neden olabilir.

Ekonomik Nedenler

      Aile içinde netleşmemiş ekonomik konular da sıkıntı yaşanabilen durumlardan biridir. Kimin alışveriş yapacağı, kimin ödemelerle ilgileneceği gibi ekonomik sorumluluklar önceden çiftler arasında belirlenmelidir. Bunun dışında alışveriş, hobiler, kuaföre, yemeğe ya da psikologa gitmek bazı çiftlerde karşı taraf için gereksiz bir harcama ve lüks olarak görülebilmektedir. Ekonomik planlamalar, gelir-gider hesaplamaları ve sorumluluk dağılımı bu konudaki sorunların aşılmasında önem taşımaktadır.

Kişilik Çatışmaları

      Evlilikte ayrıca iki kişinin bir araya gelmesi gibi iki farklı karakterin de bir araya gelmesi söz konusudur. Her iki taraf da baskın, inatçı ve dediğini yaptırmak isteyebilir. Bu durumlarda kişilik çatışmaları ve üstünlük sağlamak için çatışmalar görülebilir. Bunun dışında karşı bireyden onu zorlayacak beklenti ve davranışlar da sıkıntılara yol açabilir.

Cinsel Problemler

      Cinsel uyumsuzluk evlilikte bireyleri en çok zorlayan konulardan biridir. Erken evliliklerde ya da karşıdakini tam tanımadan yapılan evliliklerde sıkça görülebilmektedir. . Kırıcı ve aşağılayıcı davranışlar duygusal açıdan yıkımda bulunabilir. Çiftler arasında cinsel bir problem varsa mutlaka en kısa sürede yardım alınmalıdır ki ileride yaşanabilecek daha büyük sorunlar engellenmelidir.

 Görülen bazı cinsel sorunlar;

  • Vajinusmus,
  • Erken boşalma,
  • Ereksiyon problemleri
  • Cinsel isteksizlik
  • Sapkın/zorlayıcı fanteziler vb. 

Üçüncü Kişiler

      Evliliği bitiren ya da en çok zedeleyen durumların en başında üçüncü kişiler gelmektedir. Kadın ve erkeklere göre aldatma ya da aldatılma ölçüsü farklı olabilir. Aldatma-aldatılma şeklinde ortaya çıkan bu davranışlar genellikle cinsel sadakatsizlik olarak algılansa da bir başka kişiye duyulan istek, davranışlar hatta göz temasıyla bile olabileceğini atlamamak gerekir. Evlilikten beklenilen samimiyeti, hoşgörü, saygı ve sevgiyi göremeyen bireyler mutluluğu dışarıda arama eğilimine geçebilirler.  Kadınlarda 30’lu yaşlarda görülen bu durum  genellikle kadının kendini bulması ve belirli olgunluk seviyesine gelmesiyle ihtiyaçlarının da tam olarak farkında olması sebebiyle ortaya çıkabilir. Cinsel haz ve taleplerinin farkına varan kadında tatmin olmama gibi durumlarda da görülebilir. Erkeklerde 45 yaş ve sonrası görülebilmektedir. Erkeklerdeki durum kadınlardan farklı olarak daha çok görsel uyaranlardan etkilenip mastürbasyon yoluyla cinsel doyum sağlayabilir. Kadınlarda ise cinsellikle birlikte duygusal olarak bağlı hissetme hissi tatmin edilmezse dışarıya yönelim olabilir.

    Evlilik öncesi danışmanlık koruyucu ve destekleyici bilgiler açısından yeni evlenecek çiftler için oldukça yardımcı olmaktadır. Evlilik süresince yukarda belirtilen sorunlardan biri görüldüğü takdirde de daha fazla büyümesini beklememek ve uzman bir kişiye (psikolog, aile danışmanı vb.) danışmak gerekir.

 

Psikolog M. Berk Karaoğlu

İzmir Terapi ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi

 

Menü

Tüm hakları saklıdır. 2023

izmirterapist.com